Araz Aslanlı’nın Değerlendirmesi: Tiflis`deki Açıklamalarda Dış İzler.backend

Araz Aslanlı’nın Değerlendirmesi: Tiflis`deki Açıklamalarda Dış İzler.

Gürcistan-Azerbaycan ilişkileri her iki ülke için stratejik karakter taşımaktadır. Hem Gürcistan hem de Azerbaycan, SSCB’nin dağılma aşamasında toprak bütünlüğü sorunu yaşamaya başladı, toprak iddiaları ve işgalleriyle karşı karşıya kaldı. Güney Kafkasya`da iki ülkenin toprak arazisi işgale maruz kalmıştır ki, onlardan biri Gürcüstan, diğeri ise Azerbaycan’dır. Yani, iki ülkenin de kaderi birbirine benzemektedir. Gürcistan ile Azerbaycan arasında ilişkiler 100 yıl önce de iyi olmuştur. O zamanlar da arazi ile bağlı sorunlar yaşanmıştır. Ama Gürcistan – Azerbaycan ilişkilerinin karakteri farklı, yani sağlam olmuştur. Yirminci yüzyılın sonunda ise bu sağlamlığa başka bir karakter – stratejik ilişkiler karakteri ilave edilmiştir.

Bunu açıklamasında Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Strateji Araştırmalar Merkezinin (QAFSAM) başkanı, siyasi uzman Araz Aslanlı bildirmiştir.

O, bu stratejik ilişkilerin hem güvenlik, hem iktisadi, hem ulaşım, hem de diğer alanları kapsadığını belirtti:

“İşte tam da bu yüzden Gürcistan’da neredeyse bütün etnik gruplar ayrılıkçılıkla uğraştıkları halde, Azerbaycanlılar Gürcistan devletine sadakat sergilediler. Biz Azerbaycan`ın bu stratejik ortaklığa verdiği önemin defalarca şahidi olduk. Gürcistan’da da bu stratejik ortaklığın önemini anlayan, onu gereğince takdir eden liderler olmuştur”.

A. Aslanlı’nın sözlerine göre, ilişkilerin bu karakterinden rahatsız olan çok sayıda devletler var:

“Bunlar esasen bizim komşuluğumuzda bulunan devletlerdir. Özellikle, biz bu sırada Ermenistanı not edebiliriz. Yalnızca Ermenistan değil, başka devletler de var. Ama Ermenistanı özellikle belirtiyoruz. Çünkü onun hem Gürcistana, hem de Azerbaycana dair toprak iddiası var. Somut olarak Azerbaycan arazisini işgal etmiştir. Ermenistan Kafkasya`da komşu devletlere toprak iddiası olan devletin yalnızca kendisi olmamasında, Gürcistan ile Azerbaycan arasında da münakaşa olmasında meraklı taraftır. Ermenistan bunu kendisi doğrudan yapmıyor. Batı`daki ermeni lobisi de bu konuda meraklıdır. Çeşitli devletlerin eliyle bu meseleye müdahele etmek istiyorlar. Sadece İrevan`dan değil, başka başkentlerden da bu meseleye müdahele etmek istiyorlar. Ayrıca da diğer ülkeler, yani kuzeyden de, güneyden de, Batıdan da bu müdaheleleri ediyorlar.

Maalasef, Gürcistan’da bazen belli siyasetçiler ilişkilerin bu karakterini gereğince değerlendirmeyip, bu provokasyona uygun adımlar atmak istiyorlar. Yani Azerbaycan – Gürcistan sınırının tam netleşmemesi, delimitation (sınırlandırma) – demarcation (ayrım çizgisi) işlerinin devam etmesi durumunu kullanmaya çalışıyorlar. Bazen olabilir ki, bunu dahildeki belli siyasi çıkarlar uğruna ediyorlar. Bazen geniş düşünmemekten kaynaklanan adımlar oluyor. Bazen de aynı o dış kuvvetlerin kışkırtması ile bu adımları atıyorlar. Son süreçler de düşünüyorum ki, düşünülmemiş adımlardan kaynaklanan sorundur.”

Konuşmacımızın sözlerine göre, Gürcistan – Azerbaycan ilişkilerinin stratejik karakteri, taraflar arasında herhangi problemler olsa bile liderlerin, hükümetlerin veya uzman gruplarının sorunun çözümü için süreci akılla devam ettirmelerini gerektirmektedir:

“Herhangi provokasyona gitmesinler. İster Gürcistan’da, isterse de Azerbaycan’da provokativ adımı kim atarsa o sadece karşı tarafa değil, kendisine de zarar vermiş olacak. Sadece kendisine de zarar vermeyecek, bütün bölgeye, bölgedeki barış ve ortaklık ortamı ile bağlı imkanlara da zarar vermiş olacak. Ona göre de Gürcistan hakimiyetindeki bazı şahısların veya parlamentodaki herhangi grupların verdiği açıklamalar, attıkları adımlar belli noktada belki de tecrübesizlikten, belli noktada dış güçlerin provokasyonuna, oyununa uymaktan kaynaklanıyor. Ama düşünüyorum ki, Azerbaycan da, Gürcistan da bu yönde çok dikkatli olmalıdır”.

Siyasi yorumcu, Gürcistan ve Azerbaycan`ın sorunlarla birlikte ortaklık imkanlarını sergiledikleri taktirde, sorunların ortaklık imkanları ile kıyasta çok küçük olduğunu göreceklerini bildirmiştir:

“Sınır meselesini de çözmek mümkündür. Bir az teknik iş, bir az zaman talep ediyor. Ama onu yeni problemli noktaya dönüştürmek veya faşist karakterli açıklamalar vermek, tehditler seslendirmek ancak Gürcistan – Türkiye – Azerbaycan üç taraflı ilişkilerinin kötülüğünü isteyenlerin çıkarına hizmet edebilir”.

Çeviri: Tural Manaflı

Kaynak:teleqraf.com

  •  (0)
  •  (0)